TÜRK SİYASAL HAYATI YAZI SERİSİ
1. YAZI
![]() |
Sultan 2. Selim |
![]() |
Sultan 2. Mahmut |
Ayrıca tartışmalı bir görüş
olmasına rağmen şundan da burada bahsedebiliriz. 19. yüzyıl sosyologlarından
Max Weber’e göre din, toplumsal değişmeyi engelleyici bir role sahip. Ayrıca
kapitalizmin Batı toplumlarında ortaya çıkması ona göre Hristiyan protestan
mezhebinin yaşama biçimi sayesinde sağlanmış. Sömürge sayesinde zenginleşen
protestan sınıf lüks yaşamı benimsemediği için artan zenginliğiyle yatırım
yapmakta ve üretimin artmasını dolayısıyla sanayinin hızla gelişimini sağlamaktaydı.
Yine Weber’e göre toplumsal sistemler; ayakta kalabilmek için değişen çevre koşullara
ayak uydurabilmek zorundadır. Ancak Osmanlı Devleti’nde İslam kültürüyle
yoğrulmuş ve o dönemde Avrupa’ya göre sağlam bir şekilde işlemekte olan
toplumsal sistemin bu gayrimüslim dünyanın değişim hareketlerinin etkisine
kapılmasını beklemek çok da doğru olmaz.
![]() |
Max Weber |
Tabi bir yandan da gelişen
sömürgeci zihniyetteki Avrupa için geniş topraklara sahip Osmanlı Devleti,
gittikçe bir hedef haline geliyordu. Bu sebeple dört bir yanda gerçekleşen
saldırılarla mücadele edilmesi gerekiyordu. İcatlarının hızlanması ve
teknolojinin ilerlemesi sayesinde Avrupa orduları da bu hızlı gelişim ve
değişimlere katılıyordu.
1789 yılı ile 1807 yılları
arasında hüküm süren ve 2. Mahmut’un kuzeni olan sultan 3. Selim döneminde
aslında Avrupa’daki bu yenilik hareketlerini yakalamak ve onlardan geri
kalmanın önüne geçmek için devrin ulemasına ülkeyi ileri götürecek raporlar
hazırlatılmıştı. Layihalar da denilen bu raporlara bakınca bu tavsiyelerin
ülkeyi modernleştirecek nitelikte olamadığı görülmekteydi çünkü işin ehli
olmayan insanlar uzman olmadıkları konulara dair ilginç ve faydasız
tavsiyelerde bulunuyordu. Mesela savaş toplarına kaybolmaması için isim
verilmesi, savaş esnasında kolay bulunabilmesi için gemilere isim verilmesi,
nefesi güçlü hocalar bulup ülkenin ilerlemesi için okutulup üflenmesi bu
tavsiyelerden bazılarıydı. Ayrıca işe yarar tavsiyeleri
hayata geçirecek donanım ve zihniyet konusunda da sıkıntılı bir durum mevcuttu.
3. Selim’in yapmak istediği reformlara genel olarak yeni düzen anlamına gelen
Nizam-ı Cedit deniliyor ve gerilemeleri bu çalışmalarla gidermek amaçlanıyordu.
Padişah yenilikçi olmasına rağmen
etrafındaki ulemadan tebaasına çoğunluğu muhafazakâr olan zümre bu yenilikleri
kabul edip hızla uygulamaya geçecek yenilikçi bir kafada ve nitelikte değildi
ne yazık ki. Bir örnek vermek gerekirse askeri talimlerde trampet çalınması
fikrine gelen tepkileri engellemek için bunun dinen caiz olduğuna dair fetvalar
yayınlanmış olmasına rağmen bu küçük yenilik gâvur icadı tepkilerinden
kurtulamamıştır.
3. Selim’den sonra amcası 1.
Abdülhamid’in oğlu 4. Mustafa tahta geçmişti ancak bir buçuk yıl kadar tahtta
kaldıktan sonra Alemdar Mustafa Paşa ‘nın etkisiyle tahttan indirilip yerine
onun kardeşi 2. Mahmut tahta çıkarıldı. Tekrar tahta geçecekleri endişesiyle 4.
Mustafa, kardeşi 2. Mahmut ve kuzeni 3. Selim’in öldürülmesini emretmişti. 3. Selim’in
öldürülmesini sağlamış ancak 23 yaşındaki 2.Mahmut’ta şansı yaver gitmemişti.
Sonuçta tahta geçmesine engel olamadı. 1808 yılında tahta geçen 2. Mahmut 3.
Selim gibi yenilikçi bir yapıdaydı ve 31 yıllık hükümdarlığı sırasında
Osmanlı’nın modernleşmesi için uğraşan bir padişah olacaktı.
Yenilikçi hareketlere vakıf
olabilmemiz için 3. Selim’den 2. Mahmut’a giderek Osmanlının toplumsal
yapısıyla ilgili ve Avrupa’da oluşan devrimlerin ülkemize ve atalarımıza
etkisiyle ilgili derlediğim bilgilerden hazırlamaya çalıştığım bu yazıyı burada bitiriyorum. İlerleyen yazılarda 2. Mahmut’tan, Jön Türklere oradan 2.
Abdülhamit’e, ittihat ve terakki cemiyetine, onların iktidara gelmesine,
dağılmasına cumhuriyetin kurulmasına doğru gitmeyi planlıyorum.
0 Yorumlar